AYRANCI KÖYÜNÜN DÜNYAYA AÇILAN PENCERESİ
  Web sitesi hazırlamak
 
Internet'e çıkmak



İşin asıl zevkli tarafı olan Web sitesi oluşturmaya ve bunu Internet'e açmaya geçmeden önce Web'de "ne yapacağınız" sorusuna cevap aramak zorundayız. Bu soru şu anda belki çok anlamsız görülebilir. Ama Web'te neler yapılabileceğini sıraladıktan sonra, bu soruya gerçekten bilinçi bir şekilde cevap aramamız gerektiğini göreceksiniz. Internet bir teknoloji yumağıdır. Bu teknoloji, TCP/IP protokolüne dayanan bir dosya aktarma sisteminde, HTTP protokolüne uygun bilgisayar dosyalarının bir ağ ortamında bir merkezden o merkeze bağlı bilgisayarlara aktarılmasını sağlar. Bu teknolojiyi, bugün Internet dediğimiz ortamda (ağlar-arası ağ) yapabileceğiniz gibi, bir şirketin Yerel Ağ ortamında da yapabilirsiniz. Buna intranet (ağ-içi ağ) denilir. Internet'teki Web alanlarından belirli görüş ve düşüncenin propagandası, bir örgüt, kurum veya şirketin halkla ilişkiler hizmetleri için yararlanabileceğiniz gibi, Web sayfanızı bir başka yayının tamamlayıcısı olarak da düşünebilirsiniz. Günümüzde Internet, ticaret aracı haline gelmeye başlamış bulunuyor. Özellikle HTTP'nin daha açık iletişime dayanan bazı bölümlerinin şifreli hale getirilmesi ile ortaya çıkan yeni sürümü, SHTML (Güvenli HTML) kredi kartına dayanan alışveriş işlemlerini kolaylaştırmış bulunuyor. Bunun sonucu, bugün bir çok firma Web alanını, bir dükkanın vitrini ve yazarkasası gibi tasarlıyor ve kullanıyor. Bir çok toptancı ve perakendeci Web alanını normal işinin bir uzantısı gibi kullanırken, bir çok kişi sadece Web'de mevcut ve alışverişin sadece Web kanalıyla yapılabildiği "sanal mağazalar" açıyor. Özetle, yapacağınız Web sayfalarını bir Site bütünlüğü içinde Internet'e açmak veya tabir yerinde ise "Web'e çıkmak" için önünüzde beş yol var. Şimdi bunları sırasıyla inceleyelim:

Kendi Web Server'ınızı Oluşturmak

Web sitesi kurmakta en pahalı, buna karşılık gelecek için en verimli yol, kendi bilgisayarlarınızda, kendi ağınızda, kendi Web Server'ınızla kendi sitenize sahip olmaktır. Bir kere kendi URL adresiniz olacak. Sayfalarınızın güvenliğinden siz sorumlu olacaksınız. Ve, biraz sonra değineceğiz, bu Server, size başkaları için Web alanı sunarak para kazanma imkanı da sağlayacaktır. Ama Web Server kurmak deyince bir çok kişinin adeta yerine çakılıp kalıyor. Çünkü son derece yanlış, ama o derece de yaygın bir şekilde Web Server deyince, bu işten biraz anlayanların aklına hemen UNIX işletme sistemi geliyor; bu kurması ve işletmesi son derece zor sistemin sadece ve sadece "büyük" bilgisayarlar gerektirdiği düşünülüyor. Dolayısıyla kendi Web Server'ını kurmaya hevesli bir çok kişinin hevesi, tabir yerinde ise, kursağında kalıyor. Sizin de böyle bir korkunuz varsa, hemen belirtelim: Piyasada satılan, hatta büyük bir ihtimalle şu anda sizin evinizde de bulunan herhangi bir PC ile Web Server sahibi olabilir ve bu serverda oluşturacağınız siteyi bütün dünyaya açabilirsiniz. "Herhangi bir PC" sözünü biraz açmak şart: Bu bilgisayarın ziyaretçilerinizi canından bezdirmeden hizmet verebilmesi için en az Intel 66 MHz 486 veya dengi CPU'ya, en az 32 MB belleğe ve 1 GB sabit diske sahip olması gerekir. Sayfalarınıza günde 15'den fazla ziyaretçi gelmesini bekliyorsanız, CPU'nun en az 90 MHz Pentium, belleğin 64 MB'dan fazla, sabit disk alanının da en az 2 GB olması iyi olur. Tabiî, sabit disk alanının büyüklüğünü, içeriğiniz belirleyecektir. Ama gördüğünüz gibi, "Artık iyice eskidi," dediğiniz 66 MHz 486 CPU'su bulunan bilgisayarla bile Web sitesi kurulabilir ve işletilebilir. Önemli olan "İnternet için UNIX sistemi gerekir!" şeklindeki yanlış kanıyı bir kenara bırakın. Muhtemelen aşina olduğunuz Microsoft Windows işletme sisteminin NT türü ile, Windows ortamında yine Microsoft'un Internet Information Server yazılımını kullanarak, en geç bir hafta içinde Web sahibi olabilirsiniz. Bir hafta diyoruz; çünkü bağlantı için başka kurum ve firmaların harekete geçmesini beklemek zorundasınız. İş sadece size kalsa, Web siteniz yarın hazır! NT'nin herhangi bir UNIX sürümünden daha iyi Internet platformu olduğuna inanıyoruz. Herşeyden önce, NT, karşınıza Windows 95 ve 98'den aşina olduğunuz bir çehre ile çıkıyor. UNIX, DOS gibi, komut satırından işletilen bir sistemdir. NT'nin bir bilgisayara kurulması, Windos 3.1, 95 veya 98'in kurulmasından daha zor değil. Bir Web alanının NT platformunda yönetimi, herhangi bir Windows kelime-işlem veya muhasebe programını öğrenmekten daha fazla bilgi gerektirmiyor. Ayrıca, günün birinde sisteminizi gerçekten büyütmek isterseniz, UNIX gibi yeni donanım, yeni yazılım gerektirmeyecektir; çünkü NT istediğiniz kadar bilgisayara yayılabilen bir sistemdir. Ve en önemlisi, bugün UNIX dediğiniz zaman karşınızda ciddî bir muhatap bile bulmanız şans işi iken (çünkü UNIX Internet'ten ücretsiz edinilebilecek bir işletim sistemidir!) NT, size Microsoft'un bütün desteğini sağlayacaktır. NT, 16 MB belleği olan bir bilgisayarda da, 1 GB belleği olan bir bilgisayarda da, aynı etkinlikte çalışacaktır. Ayrıca NT, birden fazla CPU bulunan sistemlerde, kendiliğinden iş yükünü çipler arasında paylaştırarak, daha hızlı çalışabilir. NT, diğer bütün sistemlerin aksine, 32 Terabyte (1 Terabyte, bin Gigabyte demlektir) disk alanını tanıyabilir. Bunlara ek olarak NT, donanımdan bağımsız bir işletme sistemidir; yani her türlü PC sisteminde çalışabilir. Buna karşılık belirli UNIX türleri belirli imalatçıların bilgisayar sistemlerinde çalışabilirler. Bütün bunlar NT sisteminin üstünlüğü için ikna edici değilse, NT Server sistemi, paketten her türlü iletişim protokolü ve Internet'in kullandığı WWW, FTP, Gopher, DNS gibi (UNIX sisteminde ancak parayla edinilebilecek) bağlantı programları ile birlikte çıkacaktır. Kendi bilgisayarınızda kendi bağlantınızla, kendi Web Server'ınızla Wb sitesi sahibi olmaya karar verirseniz, önünüzde başka imkanlar da açıldığını hatırlamalısınız: Siz de Web evsahipliği yapabilirsiniz! Yapacağınız yatırımı ticarete dönüştürebilir, başkalarına Web servisi verebilirsiniz. Sonuç itibariyle bilgisayarı, Web Server programı, Internet bağlantısı ile, şu anda milyonlarca kişinin Web sayfasına ev sahipliği yapan bir firma kadar yatırım yapmış olacaksınız. Neden bu imkandan sadece kendi sayfanıza ev sahipliği yapmak için yararlanmakla yetinmek zorundasınız? Sizin bir Internet Sitesine sahip olmanızı gerektiren sebepler, hemen hemen aynen, başka bir çok kişinin de Web sayfasına sahip olmasını gerektiriyor. Fakat bir çok kişi, bunu ya zor, ya da pahalı sayarak, böyle bir çabadan kaçınıyor. Oysa siz, yapacağınız yatırımla ve bu arada edineceğiniz deneyimle, bir çok kişiye Web alanı kurması için gerekli cesareti ve teşviki sağlayabilirsiniz. Bilgisayar dergileri, gazete ve diğer dergilerin ilgili sayfaları Web Sayfası Evsahipliği Servislerinin ilanlarıyla dolu. Bu kişilerin hemen hemen hepsi, sizin gibi Web Sitesi Evsahipliği işine bir bilgisayar ve bir modemle başlamış kişiler. Yapacağınız yatırımla Internet'le ilgili iki ayrı hizmet verebilirsiniz: Internet Sitesi Evsahipliği ve Internet Servis Sunuculuğu. Internet Sitesi Evsahipliği: Uygulamada, isteyene kendi bilgisayarınızdan sabit disk alanı kiralamaktan ibaret olan Web Evsahipliği, adından da anlaşılacağı üzere, başkalarının Web alanlarını kendi sabit diskinizde yer vermektir. Bir çok kişi, Web sitesi oluşturmayı bir kenara bırakın, kendi bilgisayarında, kendi kullanımı için dahi HTML sayfası yapamaz. Oysa gazeteye veya dergiye vereceğiniz bir ilanla, isteyene, Web sayfalarına ev sahipliği yapabileceğinizi bildireceksiniz. Bu işten biraz anlayanlar, kendi yaptıkları sayfaları onlara vereceğiniz parolayı kullanarak, sabit diskinizde kendilerine açtığınız dizine koyacaklardır. Hiç anlamayanlar ise, muhtemelen kağıt üzerinde nasıl bir sayfa ve nasıl bir tasarım istediklerini size anlatacaklar, içerik unsarlarını yine ya kağıt üzerinde, ya da floppy disketlerde size verecekler ve siz de bu malzeme ile onların HTML sayfalarını tasarlayacak, onlara ayırdığınız Web alanına koyacaksınız. Başkalarının teknik sorunlarıyla uğraşmak ve gece-gündüz bilgisayarınızı en mükemmel şekilde çalışır vaziyette tutmaktan sorumlu olmak istemiyorsanız, Web sitesi oluştururken HTML alanında edineceğiniz tecrübe ile başkalarına Web sayfaları tasarımı yapabilirsiniz. Bir çok Web Sitesi Evsahibi firma, ev sahipliğinden çok içerik geliştirme ve sayfa tasarımından para kazandığını bildiriyor. Internet Servis Sunuculuğu (ISS): Büyük bir ihtimalle şu anda sizin de bir ISS'niz var. Bu kişi veya kurumla yaptığınız bir anlaşma ile, bilgisayarınızın browser programına onların verdiği bir telefon numarasını arattırarak, Internet bağlantısı sağlıyorsunuz. Elektronik posta adresi olarak da bu kişi veya kurumun bilgisayarındaki Web adresini gösteriyorsunuz. Internet'te kendi alanınızı oluşturduğunuz zaman, bu kişi veya kurumun şu anda size verdiği hizmeti verebilecek bir sisteminiz olacak demektir. Tabii Web sahipliği ile ISS arasındaki fark, ikincisinin daha fazla donanım ve yazılıma sahip olması zorunluğudur. Web sayfalaranızı 24 saat hizmete açık tutmak isteniz bile bir telefon bağlantısı (daha hızlı bağlantı istiyorsanız, daha farklı bir bağlantı) işinize yetecektir. Fakat ISS işinde öyle değil: Her an birden fazla müşterinin sizin bilgisayarınıza girip, oradan Internet'e çıkabilmesi için sizin çok sayıda modeme ve çok sayıda telefon hattına ihtiyacınız var demektir. Ayrıca bir Web Evsahipliği firmasının sahip olması gereken türden Internet bağlantınız olması gerekecek. Web sitesi işletmecisi olarak, alanınızı ziyaret edecek kişilere istediğiniz sür'atte hizmet sağlamakta serbestsiniz. Ama ISS olarak müşterilerinize en hızlı bağlantıyı vermekle yükümlüsünüz; yoksa müşterilerinizi daha hızlı hizmet veren ISS'lere kaptırırsınız. ISS olarak yapacağınız yatırım ne kadar yüksek olursa, muhtemel geliriniz de o kadar yüksek olacaktır. Bilgisayarı sağladıktan ve önce NT işletim sistemini sonra Microsoft Web Server programını kurduktan sonra, bu sistemi dışarıya, Internet'e bağlamanız gerekir. Bir Server'ı Internet'e bağlamakla, bir başkasının evsahipliği yaptığı Web sitesindeki sayfaları güncelleştirmek için gerekli bağlantı arasında çok fark vardır. Bir Web Server, üzerinde bulunduğu bilgisayar kadar, modem ve kendisini Internet'e bağlayan telefon hattından oluşur. Hatta "Internet telefon hattının kendisidir!" dersek, durumu fazla abartmış olmayız. Sonuç itibariyle iyi bir bilgisayar ve oluşturacağınız Web server ne kadar mükemmel olursa olsun, bir telle dış dünyaya bağlı değilse, Web siteniz fiilen yok demektir. Dış dünya ile bağlantınız için seçebileceğiniz çeşitli imkanlar var. Seçimi sahip olmak istediğiniz bağlantı hızı belirleyecektir. Hat genişliği veya İngilizce ifadesiyle bandwidth, belirli bir zaman diliminde (standart ölçüyle bir saniyede) bilgisayarınızdan ne kadar veri çıkacağı ve ne kadar veri gireceğini gösterir. En yaygın ölçü, bilgisayar işlemlerinde kullanılan en küçük veri birimi olan bit'tir. Bit, yani iki karakterden (sıfır ve bir rakamlarından) oluşan ve bilgisayar dilinin kelimelerinin en küçük hecesidir. Bilgisayar iletişiminin ölçüsü olan bps (saniyede … bit), çoğunlukla bin bit (kilobit, Kbps) veya bin Kilobit (Megabit, Mbps) olarak ifade edilir. Web alanınızın bağlantı hızını (hattın genişliğini) belirlerken, dikkate alacağınız önemli bir unsur maliyet olacaktır. Hattınız ne kadar geniş olsun veya iletişiminizin ne kadar hızlı olsun istiyorsanız, hat ve modem masrafı o kadar artacaktır. Hat genişliği ile sistemin merkezi olan bilgisayarın işlemci (CPU) hızı, belleği (RAM) ve sabit disklerinin toplamını belirlerken Web alanınızın kapasitesini gözönünde tutmalısınız. Önce kapasite planlamadan söz edelim, sonra buna göre donanım özelliklerini ele alalım.

Kapasite Planlaması


Bir Web alanının üzerinde durduğu bilgisayarın ve dış dünya ile bağlantısının alt sınırını Web alanının içeriği belirlemelidir. Üst sınırı ise, Web alanı sahibinin bu iş için ayırabileceği paranın miktarı belirleyecektir. İçeriğini belirlerken, gerçekleştiremeyeceğiniz hedefler koyarak, kendi kendinizi başktan başarısızlığa mahkum etmemelisiniz. Siteniz, metne mi ağırlık verecek, grafiğe mi? Fotoğraflarınızı kamuoyuna göstermek ve gazete-dergi yayıncılarının ilgisini çekerek, pazarlamak için bir alan yapıyorsanız, her bir fotoğrafın, on sayfa yazı kadar yer tutacağını hesaba katmalısınız. Web sitenizin kapasitesine ilişkin tahmin hesapları yaparken, mutlaka ama mutlaka gerçekçi bir cevap bulmanız gereken soru kaç ziyaretçi beklediğinizdir. Bir fotoğrafçının kişisel Web alanı günde 10 kişi tarafından ziyardet edilirse, bu iyi bir oran sayılabilir. Buna karşılık bir gazete, dergi, radyo veya televizyon istasyonunun halka ilişkiler, promosyon ve haberlerinin daha güncel sunma çabasıyla kurduğu Web sitesine günde 3 bin ziyaretçi gelirse, bu çok düşük bir rakam sayılabilir. Bu soruyu cevaplarken, aynı anda kaç ziyaretçi beklediğinizi de belirlemeye çalışmalısınız. Yüksek bir toplam ziyaretçi rakamının sisteminize yükü başka olacaktır, aynı anda sitenize gelecek ziyaretçi sayısının yüksekliğinin etkisi başka olacaktır. Web alanlarını sınıflandıranlar, genellikle üç gruba ayırırlar: Düşük trafik alanları, aynı anda 5 veya daha az ziyaretçinin uğradığı sitelerdir. Bu rakam 20'e çıkarsa, site orta trafik tlanı sayılır. Anda gelen gelen ziyaretçi sayısı 20'yi aşınca, bu siteyi yüksek trafik alanı saymak gerekir. Ziyaretçiler Web sitenizde ne gibi işler yapacaklar? Alanınıza, on-line, yani ziyaretçi size bağlı iken, oynanabilecek oyunlar koyacak mısınız? Bu çok, ama pek çok bellek gerektirir. Ziyaretçileriniz Web sitenizde bir form dolduracaklar mı? Bu, Web Server programınıza program çalıştırma yeteneği kazandırmanızı gerektirecektir. Sayfalarınızda ziyaretçinin bilgisayarındaki browser programın türüne göre ve sitenizde iken yaptığı bazı tercihlere göre değişen, yani dinamik bir içerik mi sunacaksınız? Web Server programınızın bayağı ileri düzeyde olması gerekir. İleri düzeyde Windows programlarının ise daima daha fazla bellek ve sabit disk alanı istediğini hep biliyoruz. Kapasite planlamasında üçüncü grup ögeler ise gelecekle ilgili tahminleriniz olacaktır. Web alanınızın gerçek genişlemesini, duyulmasını ve ziyaretçi sayısının artmasını istiyor ve bekliyor musunuz? Ticarete yönelik bir site oluşturan kişinin en büyük arzusu, adının duyulmasıdır. Hergün daha çok kişinin alanınıza gelmesi, başlıca amacınız olduğuna göre, sisteminizin genişlemeye müsait olması şart. Fakat fotoğrafçı arkadaşımızın örneğine dönersek, onun böyle bir amacı olmadığını kolayca görebiliriz. Dünyadaki bütün fotoğraf alıcısı yayın editörleri sözleşip aynı anda dostumuzun web sitesini ziyarete gelmeyeceklerine göre, bu alanın düşük trafik alanı olarak kalacağını varsayması yerinde olur.

Bilgisayar


Kapasite planını yaptığınız zaman karşınıza çıkan tablo, genel hatlarıyla üç gruptan birisine girebilir: 1. Düşük trafik, az ziyaretçi ve ziyaretçilerin Server'da ek program kullanmayacakları alanlar 2. Orta trafik, orta ziyaretçi ve ziyaretçilerin bir ya da iki form doldurmaktan başka bir şey yapmayacakları alanlar. 3. Yüksek trafik, çok ziyaretçi ve ziyaretçilerin aynı anda bir çok program çalıştıracakları alanlar. Şu anda planladığınız siteyi bu alanlardan hangisine koyarsanız koyun, daima biraz büyümeye müsait tercihler yapmanız gerekir. Ayrıca, ziyaretçi bakımından sınırlı bir Web sitesi, içerik bakımından orta büyüklükte bir alandan daha çok sabit disk gerektirebilir. Örneğin bizim fotoğrafçı dostumuz, çok az ziyaretçi beklediği ve ziyaretçilerine sadece bir sipariş formu doldurtacağı halde, eğer bütün fotoğraf arşivini ziyaretçilerine açmayı planlıyorsa, çok ama çok geniş sabit disk alanına ihtiyacı olacak demektir. Buna karşılık bilgisayar oyunları satan bir firmanın Internet sayfasında, fotoğrafçıya oranla daha az yer kaplayan malzeme bulunacak, buna karşılık ziyaretçilerinin oyunları sınamasını istiyorsa, sistemine çok bellek koymak zorunda olacaktır. Bu nedenle, donanım tavsiyelerimizi, sadece fikir edinmek için gözönünde tutmanız gerekir.
Servisler Düşük trafik Orta trafik Yüksek trafikWWW 166MHz/32MB/1GB 200MHz/32MB/1GB 233MHz/48MB/2GB FTP 166MHz/32MB/1GB 166MHz/32MB/1GB 166MHz/48MB/2GB E-Posta 133MHz/48MB/1GB 133MHz/48MB/1GB 166MHz/64MB/2GB 4 Servis 133MHz/48MB/2GB 166MHz/64MB/2GB 300+MHz/124MB/3GB Bu listenin sadece yolgösterici olduğunu, donanım fiyatlarının nerede ise her gün düştüğünü gözönüne alırsak, donanım seçerken mümkün olduğu kadar imkanınınızı daha büyük, daha geniş ve daha hızlı donanım yönünde zorlamanız kolaylaşıyor. Bu listeye göre, ziyaretçilerine dosya aktarma imkanı tanımayacak (FTP server kurmayacak), elektronik posta imkanı vermeyecek ve sadece Web hizmetiyle yetinecek bir alanın 166 MHz işlemci ile bu işi idare etmesi mümkündür. Aynı işi 66 MHz hızında bir Intel 486 CPU bilgisayar ile de yapmak mümkün. Ama bu iş için yeni bir donanım almaya kalkıyorsanız, kesinlikle paranızın elverdiği en gelişmiş donanımı almalısınız. Yine bu liste size, herbiri 400 MHz hızında iki CPU'su olan, belleği 124 MB'ın üzerinde, 10 Gigabyte sabit diski olan bir bilgisayara ihtiyacınız olmadığnını da gösteriyor. Bu tür sür'at ile işlem ve kayıt ortamı edinmek için harcayacağınız yatırım parasını, aslında modem hızını ve hat genişliğini arttırmaya harcamakla daha kârlı çıkabilirsiniz. Sabit diski ya da belleği yetmeyen bir bilgisayara bunların hepsi her zaman eklenebilir. Ama belirli bir hızda kablo için anlaşma yaptığınız zaman kablonun hızını anlaşma süresince arttırmak o kadar kolay olmayabilir. (Kiralık hat veren firmalar, anlaşmaya erken fesih halinde tazminat hükmü koymuş olabilirler; ama çoğu kapasite artırımı maksadıyla anlaşmayı yenilemeyi kabul ederler.) Donanım bahsinde genel ilkeler arasında mutlaka sayılması gereken bir husus, sabit disklerinizin mutlaka yedeklenmesi gereğidir. Bir Web Server'ın çökmesi ve bu sırada bir çok veri ve program dosyasının kullanılamaz hale gelmesi, Web'in yeniden kurulması zorunluğunun ortaya çıkması, artık sadece bir zorluk olmaktan çıktı. Böyle bir durum, firmanın iş kaybına da neden olabilir. Web Server programının çalıştığı ve Internet kablonuzun bağlı olduğu bilgisayarın çökmesi, sipariş alma ve verme imkanının kaybına, bilgi ulaşımında aksamaya, ve dolayısıyla para kaybına neden olacaktır. Buna ek olarak Web Server'ın onarılması ve yeniden kurulması için ayıracağınız zaman ve belki de ücret ödeyerek edinmek zorunda kalacağınız servisi de hesaba katmalısınız. Başlangıçta iyi bir yedekleme sistemine yapılacak yatırım, ilerde sizi bu tür masraflardan ve gelir kayıplarından kurtaracaktır. Günümüzde bilgisayar sistemlerinin çökmesinde birinci sebep, sabit disk arızasıdır. Hemen hiç bir parçası hareketli olmayan bilgisayarın içindeki tek hareketli bölüm olan sabit diskler, bunun sonucu olarak, kimi zaman sistemin tümüne ayak uyduramazlar. Bilgisayar sistemlerinin çökmesinde ikinci en büyük sebep, yazılımlardaki hatalardır. Internet işinizin bir parçası olacaksa, sisteminizin hata toleransını yükseltmek zorundasınız. "Hata toleransı" bir sistemin hayatî birimlerinin yedeklenmesi ile yükseltilebilir. Web sisteminin durduğu bilgisayardaki bütün yazılım sistemi ve ayarlar ile verilerin Disk Yansıtma Sistemi (Disk mirroring) ile yedeklenmesi gerekir. Bu yöntem, muhtemelen şu anda sabit diskinizi yedeklemekte kullandığınız teybe veya Zip disklere kopya almaktan farklı bir yöntemtir. Sistemin esası, bilgisayarın içinde en az iki sabit bulunması ve bu disklerin birbirinin aynı olmasını sağlamaktan ibarettir. Bu amaçla geliştirilmiş programlar, bir sabit diskteki girdi/çıktı hareketini aynen diğer diske yansıtırlar. Bir anlamda, bilgisayarınızda her an birbirinin aynı iki sabit disk olur, fakat CPU bunlardan sadece birini gerçek kayıt ortamı olarak kabul eder. Sistem, sabit disk arızası nedeniyle çöktüğü anda, çoğu zaman sistem operatörünün müdahalesine bile lüzum kalmadan, Disk Yansıtma programı devreye girerek, yedek sabit diski ana sabit disk yapacak ve o anda Web alanınızda bulunan ziyaretçilerin bile ruhu duymadan, sistem hiçbirşey olmamış gibi, hizmete devam edecektir. Disk Yansıtma, Microsoft Windows NT Server işletme programının aslî parçalarından biridir; ayrıca para vererek yeni bir yazılım almaya bile gerek yoktur. Windows NT'nin Disk Yönetmemin (Disk Administrator) programı, diskleriniz arasında Yansıtma sistemi oluşturmanız, iki ya da üç tıklama ile yapılabilecek kolaylıktadır. Bu kolaylığa aldanıp, bugüne kadar yapageldiğiniz, disk yedekleme işleminden asla vaz geçmemeniz gerekir. Tam tersine, Yansıtma yoluyla oluşturduğunuz ikinci sabit disk devreye girdikten sonra, muhtemelen Server'ı düzenli bir şekilde kapatıp, sür'atle birinci sabit diski eski şekline getirmeniz gerekir. Yansıtma Takımı'nın bir diskini diğerine aynen kopya edebilirsiniz; ama bu bilgisayarın çökmesine sebep olan arıza her ne ise, onu yeniden ana sabit diske yeniden aktarmak olabilir. Dolayısıyla, bir yerde mutlaka bilgisayar sisteminin en mükemmel durumda iken çıkartılmış bir teyp veya Zip disk yedeği olmalıdır. (Büyük bir ihtimalle 100 MB'lık Zip disk, bir Web Server sistemini yedeklemeye yetecektir. Ancak en azından birinci sabit disk veya boot partisyonu genişliğinde bir teyp yedekleme sistemi, her zaman için daha garantili bir önlem olur.

Bağlantı


Büyük bir ihtimalle şu anda Internet'e modemle bağlanma imkanınız var! Aramızda talihli olanlar normal telefon bağlantısı yerine ISDN veya kiralık hat kullanıyor olabilir. Kullanıcı olarak yararlandığınız bütün bağlantı türleri, Web Sitesi sahibi olarak Internet'te hizmet vermenize de yarar. Burada dikkat edeceğiniz husus, "Yeter" değil, "Yarar" demiş olmamızdır. Bağlantının hızı, sitenizin çok ziyaretçi çeken bir site olmasını veya olmamasını tayin edecektir. Günümüzde hiç kimsenin, "Web alanı bulundu; cevap bekleniyor!" mesajını seyretmeye tahammülü yok. Ünlü Web ustaları, sizin bağlantınızın tıklanmasından sayfanızın ziyaretçinini bilgisayar ekranını domdurması arasında en fazla 20 saniye geçmesi gerektiğini söylüyorlar. Saniyede 36 Kilobit bilgi aktaran bir bağlantı ile 20 saniyede 720 bin bit'lik bilgi aktarabilirsiniz. Bu ise HTML sayfalarının içeriği gözönüne alınırsa, küçük bir başlık grafiği ve 50 kelimeden az bir paragraf yazı demektir. Boş yere bağlantı hızı arttıkta, fiyatı da artmıyor! Seçeceğiniz bağlantı, bilgisayarınıza ekleyeceğiniz bağlantı donanımının türünü ve niteliğini belirleyecektir. Hiç şüphesiz, bağlantı donanımı türünü belirlediğiniz anda, bu tür cihazlardan hangi marka ve modellerin sizin bilgisayarınıza ve Windows NT işletme sistemine uyumlu olduğunu araştırmak zorundasınız. Bunun için şimdiden Microsoft firmasının Internet alanından Windows NT Server Donanım Uyum Listesi (HCL, Harware Compatibility List)) denen belgeyi alarak, bir yanınızda bulundurun. Bu listede olmayan bir cihazı satın almak, kendi paranızla başınıza dert almak demektir.

modem


Internet'e modemle bağlantı, en ucuz bağlantı türüdür. Standart telefon teli ile evinize veya işyerinize gelen telefon bağlantısının sağladığı analog sinyali modüle ederek ve modülasyonu çözerek (cihazın adı olan modem kelimesi Modulation-Demodulation kelimelerinin kısaltılmışıdır) sayısal sinyale çeviren bu araç, bugün saniyede 56 Kilobit'e varan bir hıza ulaşmış bulunuyor. Gerçi, telefon şirketlerinin özellikle büyük kentlerde ve sayısal santral kurulmuş olan yörelerde, bir çift telefon telinden aynı anda birden fazla telefon sinyali alıp-vermeye yarayan multipleks teknolojisi, azamî hızı ne olursa olsun, modemlerin saniyede 26 Kbps'ın üzerine çıkmasını engellemektedir; ama telefon hattı elverişliği olduğu anda, ve ISS 56 Kbps uyumlu hizmet sunduğu taktirde, bu rakama yaklaşmak mümkündür. Bu hız Internet kullanıcının sayfadtan sayfaya gitmesine, hatta arada bir oldukça büyük dosyalar indirmesine elverişlidir. Ama, sizin bu hızla Internet'e servis sunmanız, özellikle orta büyüklükte bir trafik bekliyorsanız, gerçekçi olamaz. Hele 26 Kbps hızda bir bağlantıyla Internet'te ticaret yapmak mümkün olamaz. Telefon-modem yoluyla kurulacak Internet bağlantısı daimi değildir; ISS'e telefon bağlantınız kesildiği anda Internet bağlantınız da kesilmiş demektir. Internet bağlantınız için başka bir hat masrafı yapmadan telefon sistemini kullanmaya karar verirseniz, bunun için bir modem satın almanız gerekir. Modemler, ya bilgisayarın içine kart şeklinde takılır, ya da bilgisayarın dışında durur ve bilgisayara COM 1 veya COM 2 seri iletişim kapısından ya da USB kapısından bağlanırlar. Bilgisayarın içine takılan modem kartı, ancak bilgisayarın kapağı açılmak suretiyle çıkartılabilir. Oysa dışarıda duran modemler, bilgisayardan bilgisayara nakledilebilir; hatta bir anahtarla ve aynı anda sadece biri tarafından kullanılmak şartıyla, iki bilgisayara birden hizmet verebilirler. Seri iletişim kapısını kullanmak suretiyle bir NT sistemine aynı anda 256 dış modem birden takılabilir. Internet sitenizin zamanla gelişebileceğini, birden fazla telefon hattı ve modem bağlayabileceğini dikkate alarak, bilgisayarın içine takılan kart modem yerine dış modemi salık veririz.

ISDN


İngilizce Entegre Sayısal Ağ Hizmeti (Integrated Services Digital Network) kelimelerinin kısaltması olan ISDN, telefon şirketinin ev veya iş yerinize en yakın merkezinden (servis kutusundan) size çekilecek sayısal bir hattır ve 128 Kbps'a kadar hız sağlayabilir. ISDN'i size özel bir telefon hattı sayabilirsiniz. Size çekilecek kablo, başka hiç bir abone ile sizin telefon sinyalinizi multipleks yoluyla birleştirmeyeceği için, hat sadece bize ait olacaktır. Bu yolla Internet bağlantısı da, telefon bağlantısı devam ettiği sürece devam eder. ISDN bağlantısı da modeme benzer bir cihazdan geçerek bilgisayara girer; ancak bu kez modeme benzer cihazın bilgisayarın içine takılması şarttır. Bilgisayarların COM1 veya COM2 seri iletişim kapılarına bağlanacak bir cihaz bilgisayarın ana veri yolu ile 115 Kbps hızıyla iletişim yapabilir. Bu, ISDN'in hızından düşük olduğu için, hattan gelecek sinyaller seri kapısından geçerek bilgisayara girmek için sıra beklemeye başlayacaklar ve bu sistemi sık sık çökertecektir. Oysa ISDN hattından gelen sinyal, bilgisayarın kendi sinyali gibi sayısal olduğuna göre, doğruca veri anayoluna bağlanabilir. Bu nedenle ISDN kartı (çoğu zaman yanlış bir ifadeyle ISDN modemi denilir; ISDN sinyali zaten sayısal olduğu için modüle edilmesine ihtiyaç yoktur!) bilgisayarın içine takılır. ISDN servisi veren telefon kurumu, kendi sistemine uygun ISDN kartını da abonesine sağlamakla yükümlüdür. ISDN servisi seçerken, kartlarının NT sürecese olup olmadığını mutlaka sorunuz. Bir çok ülkede ISDN servisi toptan fakat sabit fiyatla veya bir sisteme bir sayaç bağlanmak suretiyle birim fiyatıyla verilmektedir. Günün belirli saatlerinde Internet bağlantınızı kesecek ve Web alanınızı ziyaretçilere kapatacaksanız, sayaçlı yöntem daha hesaplı olabilir. Buna karşılık 365 gün ve 24 saat hizmet Web varlığınızı sürdürecekseniz, toptan sabit fiyat anlaşması yapmanız daha kârlı olabilir.

Frame Relay


Bir firmanın Internet'e bağlı ağına, doğrudan bağlanmaktan ibaret olan bu yöntemde, bağlantı hızınız 56K'dan T1'e (1.5 Mbps) kadar değişebilir. Bu bağlantı süreklidir; telefon bağlantısı gibi kesilmez. Burada önemli olan bağlandığınız ağın size sunduğu servisin hızıdır. Frame Relay, eski bir ağ protokolü olan X25'in modern bir türevidir. Yoğun trafik bekleyen Server sitesi, Network ile girdi/çıktı ilişkisini Server'ın durduğu bilgisayara yaptırmamak için devreye ikinci bir bilgisayar sokmalıdır.

Kiralık Hat


Web Server Sitenizi, telefon şirketinden hızı 56 K'dan T3'e (45 Mbps) kadar bir daimi hat kiralayarak, araya hiç kimseyi sokmadan doğrudan Internet'e bağlayabilirsiniz. Internet ile daimi bağlantının en iyi yolu budur. Ancak daimi hattın kirası çok yüksek olabilir.

Bir Web Sitesinde Ücretsiz Sayfa


Bugün bir Web sitesine sahip olmak için en kolay yol, abonelerine ücretsiz Web sayfası imkanı tanıyan bir ISS ile anlaşmaktır. Burada hatırlamanız gereken bir atasözü var: Ucuz etin yahnisi.. Evet bu sayfanın size maliyeti, sıfır. Ama verilen imkanlar da o ölçüde kısıtlı ve sınırlı olabilir. Bu yöntemin esası, bir başkasının Web Server'ın durduğu bilgisayarda bir dizine sizin sitenizin adının verilmesinden ibarettir. ISS'ler müşteri çekebilmek için başvurdukları bu yöntemde genellikle ücretsiz sayfalara sınırlı bir ayırırlar. Çoğu size ayrı bir Domain adı edinme hakkı tanımaz. Yani sizin kendi adınızla bir alanınız olmaz, URL olarak size ücretsiz sayfa veren firmanın Server'ının Domain adını kullanırsınız. Örneğin, [Linkleri Gormek İcin Uye Olmalısınız. Uye Olmak icin Tıklayınız...]. America On Line'dan tutun, Geocities ve Tripod firmasına kadar bir çok kuruluş, abonelerine ücretsiz sayfa alanı sağlıyor. Fakat bu sayfaların çoğunda, site sahibine form ve ona bağlı CGI programı kullanma hakkı tanınmaz. Fakat cebinizden hiç para çıkmadan Web sitesi sahibi olmak istiyorsanız, bundan başka bir yol da yok. Özellikle belirli bir görüş ve düşüncenin yayılması için kurulmuş kâr amacı gütmeyen dernek ve gruplar, ziyaretçileri ile etkileşmeli (interaktif) ilişki kurması gerekmeyen sayfalar için ideal bir ortam, ücretsiz Web sayfası siteleri olabilir.

Cybermall


Tıpkı içinde yüzlerce mağaza bulunan dev alış-veriş merkezleri gibi, Internet'in sanal ortamında da mağazalar açılıyor. Bu alanı işleten firma ile bir anlaşma yapıyorsunuz; sayfa veya sayfalarınız bu firmanın Web sitesinde bir alt-site oluşturuyor. Kendinize ait bir URL ulabilir veya olmayabilir. Sizin sayfalarınız çoğu zaman "Mall" firmasının Domain'i içinde bir alt-domain oluşturacaktır. Bu yöntemin de iyi tarafları-kötü tarafları var. Bir kere Internet'te alışveriş artıyor ve Internet aboneleri giderek daha çok elektronik alışveriş yapıyorlar. Ayrıca "Mall" firması kendi alanının duyurusunu yapacağı için sizin sitenizin de otomatik olarak reklamı yapılmış olacaktır. Fakat sizin siteniz sanal mağaza türü değilse, bu yöntem size uygun olamaz. Siteniz alış-veriş sitesi bile olsa, unutmayın koca alış-veriş merkezi içinde sizin siteniz yüzlerce "dakkandan" sadece biri olacak! Hele kendi URL'iniz olmayacaksa, kendi sitenizin duyurusunu yaparken, belki de aynı Mall'da sitesi bulunan rakiplerinizin de reklamını yapmış olacaksınız!

Web mağazaları


Günümüzde Sanal Mağaza açan firmaların sayısı arttıkça, bu mağazalarda sattıkları belli mamüllere kendi siteleri içinde "sayfa" vermeye başlayanların sayısı da artıyor. Gerçi bu "sayfa" gerçek anlamda bir "site" sayılmaz, ama yine de bir mamülün tanıtımı açısından, üstelik o tür mamülü arayanların uğrak yerinde bulunacağı için, iyi bir reklam vasıtası sayılabilir. Sizin firmanızın ürettiği trikoların büyük bir giyim-kuşam zincirinin Web alanında, kendine ait bir sayfada tanıtılması, hele bu sayfanın içeriğini belirleme hakkı mamülün üreticisi olarak size tanınacaksa, bulunmaz bir fırsat olarak değerlendirilebilir.

Web Evsahibi Şirketler


Ve dünüp dolaşıp, asıl tavsiye edeceğimiz Web Sitesi yöntemine geldik. İşte size Yoksul Richard'ın 50 Dolarlık Web alanı! Hele şu anda bilgisayarınız varsa, ve Internet'e ulaşım hakkına sahipseniz, hiç lafı döndürüp-dolaştırmadan söyleyelim ki, hemen çarşıya çıkıp bir Microsoft FrontPage 98 programı satınalıp, iki ya da üç saat sonra Web sitenizi yapmış olabilirsiniz. 24 saat sonra kendinize ait bir URL adresiniz olabilir. Hele HTML sayfalarınızı tasarlarken, ilerde değineceğimiz ilkelere uyar, ve bir gün ve gecenizi bu yeni alanınızı Internet Arama firmalarına tanıtmakla geçirirseniz, bir hafta içinde hedeflediğiniz ziyaretçi sayısına ulaşmanız işten bile olmayacaktır. Bir kere, bir Web Evsahibi şirketle anlaşıp, kendi URL adresinizi tescil ettirir ve kendi sitenizi kendiniz tasarlarsanız, herşeyden önce ziyaretçilerinize kendi arzu ettiğiniz etkileşme imkanını verebilirsiniz; ziyaretçileriniz sizin kendi Domain adınız olduğuna bakarak, işinizin ciddî olduğunu anlarlar. Seçeceğiniz ev sahibi şirkete bağlı olarak, en az bir, fakat çoğunlukla 5 POP elektronik posta kutunuz olabilir. Bunun yararı ne? Düşünün bir firmanın gazete-dergi reklamını inceliyorsunuz. Reklamda, "Toptan satışlarımızla ilgili [Linkleri Gormek İcin Uye Olmalısınız. Uye Olmak icin Tıklayınız...]'ye, perakende satışlarımızla ilgili [Linkleri Gormek İcin Uye Olmalısınız. Uye Olmak icin Tıklayınız...]'ye elektronik posta gönderebilirsiniz" deniliyor. Samimiyetle söyleyin; bu firmanın sağlam, güvenilir ve büyük olduğunu düşünür müsünüz, düşünmez misiniz? Gerçekte her iki elektronik posta adresi de bu site sahibinin edindiği Domain adına, aynı IP adresinde POP kutusuna gidecektir. Yani size. Reklamınız görenlerde arzu ettiğiniz etkiyi sağlayacaktır! (Bu etkinin gereğini yapabilecek imkanlara sahip olup olmadığınız, yani gerçeğe dayalı reklam yapıp-yapmadığınız ayrı bir ahlâk konusu.) Web evsahibi şirketlerle anlaşarak oluşturacağınız Web alanınıza, on-line sipariş ve elektronik ticaret imkanları koyabilirsiniz. Sitenizi ziyaret edecek kişilere bir forma adlarını ve adreslerini yazarak, sizin katalog gönderme listenize girmelerine imkan verebilirsiniz. Ve en güzel tarafı, URL size ait olacağı için, evsahibi şirketten mennun kalmaz da yarın bir başka evsahibi firmayla anlaşacak olursanız, yeni firmaya URL'inizi de beraberinizde götürebilirsiniz. Bastırdığınız kartvizitler ve broşürler çöpe atılmamış olur! Evsahibi firma tercihiniz için, en çok imkanı, en ucuza veren ve bu işi en uzun süre yapmakta olan bir firmayı seçmenizi tavsiye etmekten başka bir şey söylemeyeceğiz. Internet'in coğrafya ve uluslararası hukukun sınırlarını ortadan kaldığı dünyamızda, evsahibi şirket tercihiniz illâ Türkiye ile sınırlı da değil. Bu sınırsızlık, Web evsahibi şirketleri hergün daha fazla imkanı, daha az ücretle sunmaya zorluyor. Çevrenizle konuşun; şu anda böyle bir firmadan Web sitesi almış tanıdıklarınıza sorun. Hatta böyle bir kaç firmaya elektronik mektup yollayın, telefon edin; verecekleri karşılıkları, konuşma usluplarını değerlendirin. Bir kaç teknik soru sorun; neden bahsettiğinizi anlıyorlar mı? Bu tür firmaların seçiminde gözeticilecek ilkelerle ilgili bir Internet sohbet alanında bulduğumuz şu tavsiyeyi aktarırsak, ev sahibi firma seçiminde herkesin nasıl davrandığını görmüş olacaksınız: "Evsahibi firmalar arasında başka bakımlardan uygun bulduklarınızın Internet sitelerine girin ve teknik destek bölümünün telefon numarasını alın. Sonra o gece sabaha karşı 03'de bu namarayı arayın. Cevap veren biri var mı? Cevap veren varsa, kendisini tanıtın ve teknik yardım sisteminin işleyip işlemediğini sınamak için aradığınızı ve işbaşında birini bulmaktan memnun olduğunuzu söyleyin. Ertesi gün de firmayla anlaşma yapın. Telefona cevap veren olmazsa, başka bir firma aramaya başlayın." 24 saat teknik yardım hizmeti veren böyle bir firma buldunuz diyelim. Nasıl bir anlaşma yapmalısınız? Bu tür firmaların sundukları servisleri dörte ayırabiliriz. Şimdi sırasıyla bu hizmet türlerini inceleyelim.

Dizin Şeklinde Web Sitesi


Bu usulde kendinize ait bir URL almazsınız. Bu sizi Domain adı için ruhsat ücretinden kurtarır. Siteniz, evsahibi firmanın Domain'inde bir dizin olur. Örneğin, [Linkleri Gormek İcin Uye Olmalısınız. Uye Olmak icin Tıklayınız...] gibi. Bu sitede POP e-posta, FTP, vs. gibi her türlü imkanınız olabilir. Ama evsahibi firmayı değiştirmeye karar verirseniz, bu adres de değişir; yaptığınız tanıtım ve bu ardresi içeren basılı kağıtlarınız da değişmek zorunda kalır.

Alt-domain Şeklinde Web Sitesi


Siteniz evsahibi firmanın Domain'inde dizin değil, alt-domain olacaktır. Örneğin, [Linkleri Gormek İcin Uye Olmalısınız. Uye Olmak icin Tıklayınız...] gibi. Bu sitede POP e-posta, FTP, vs. gibi her türlü imkanınız olabilir. Ama evsahibi firmayı değiştirmeye karar verirseniz, bu adres de değişir; yaptığınız tanıtım ve bu ardresi içeren basılı kağıtlarınız da değişmek zorunda kalır. Bazı Internet şirketleri, örneğin Monolith@Home, bu suretle alacağınız bir alt-domain Internet adresini çok daha kısa ve kullanışlı hale getiriyor. Bu firmayla anlaşarak, URL olarak örneğin [Linkleri Gormek İcin Uye Olmalısınız. Uye Olmak icin Tıklayınız...] adresini kullanıyorsunuz. Ziyaretçileriniz bu adresi aradıklarında, firmanın Domain Server bilgisayarı, ziyaretçiye doğru IP adresini veriyor. İlerde alt-domain olduğunuz evsahibi firmayı değiştirirseniz, adres değiştiren firmayı örneğin Monolith@hHome şirketini uyararak, adresinizi düzeltmesini isteyebilirsiniz. Tanıtım ve basılı kağıtlar boşa gitmemiş olur!

Sanal Web Sitesi


Kendi işyerinizde, kendi bilgisayarınızla, kendi Web Server'ınızla ve kendi hattınızla Web sitesi sahibi olmayacaksanız, ikinci en iyi Web sitesi bu yöntemle kurulur. Evsahibi firma aracılığıyla veya kendiniz InterNIC denen kurumla temasa geçerek, kendi Domain adınızı tescil ettirir ve ruhsat ücretinizi ödersiniz. Kendi URL'iniz olur. Tescil işlemini evsahibi firmaya yaptırmak, belki daha kolay görünebilir; ama evsahibi firma büyük bir ihtimalle seçeceğiniz Domain adını kendi adına tescil ettirecektir. Evsahibi değiştirmek istediğinizde, URL'inizi kullanmaya devam edebilmek için, ya evsahibi firmanın Domain adını sizin adınıza tescil ettireceğinden emin olun, ya da bu işi kendiniz yapın. İlerde bunun ne kadar kolay olduğunu göreceksiniz. Bu yöntemde, InterNIC ve onun hergün Domain Name Server'ı vasıtasıyla bütün dünyaya dağıttığı Domain adları listesini alan aracı Domair Name Serverlar, sizin URL olarak aldığınız adın karşısına, evsahibinin firmanın Web Server'ının IP adresini yazacaktır. Böylece ziyaretçiniz browser ekranına [Linkleri Gormek İcin Uye Olmalısınız. Uye Olmak icin Tıklayınız...] yazdığında, Internet sistemi, browser'a evsahibi firmanın IP adresini gösterecektir. Domain adı size ait olursa, evsahibi firmayı değiştireceğiniz zaman, InterNIC'e IP adresinizin değiştiğini bildireceksiniz ve Domain Name Server sisteminde gereken düzeltme yapılacaktır. Yani ziyaretçileriniz browser ekranına [Linkleri Gormek İcin Uye Olmalısınız. Uye Olmak icin Tıklayınız...] yazmaya devam edecekler, fakat bu kez browserlarına başka bir IP adresi verilecektir. Sonuç olarak herkes hangi evsahibi firmanın Web Server'ında durursa dursun URL'iniz değişmeden kalacaktır.

Sadece İsimden İbaret Web Sitesi


Yukarıda Domain adı olan URL'in Internet dünyasında bir Web Server IP adresi olduğunu söyledik. Birden fazla URL'i, aynı Web Server IP adresine bağlayamaz mıyız? Tescil ücretini verdikten sonra aynı IP'ye isterseniz yüz adet Domain adı bağlayabilirsiniz. Sonuçta hepsi aynı kapıya çıkar; ama siz neden birden fazla URL edinmek istemişseniz, o amaç gerçekleşmiş olur. Neden birden fazla URL sahibi olmak isteyebilirsiniz? Bu sorunun cevabı sizin ihtiyaçlarınıza bağlı. Ama örneğin bir firma birden fazla alanda faaliyet gösteriyorsa, her alanı temsil eden bir URL edinmek isteyebilir. Ama firma, birden fazla Web sitesi oluşturmak ve bakımını yapmak kolay olmayacağı için, hangi URL'i izleyerek gelirse gelsin, bütün ziyaretçilerin aynı sayfaya ulaşmasını isteyebilir. O zaman çare, evsahibi firmanın size ayıracağı alanda sitenizi oluşturmak ve bu sitenin durduğu Web Server'ın IP numarasını farklı Domain isimleri için adres olarak tescil ettirmekten ibarettir.

İnşaata Hazırlık


Kendi işyerinizde, kendi bilgisayarınızla, kendi Web Server'ınızda, kendi hattınızla kendi sitenizi oluşturacaksanız, yapacağınız ilk iş, bu işin uzmanı bir kişinin yardımını istemek olmalı. Bilgisayara Web Server kurmak, başta da belirttik, herhangi bir Windows uygulama programını kurmaktan farklı değil. Ama işin teknik bölümleri, özellikle hat kiralamak, bu hat T1 veya T3 olacaksa, bilgisayarla binanıza gelecek hattın arasında Router denen ikinci bir bilgisayar yerleştirmek tecrübe isteyebilir. Teknik cihazların içinden çıkan broşürleri ve kullanma kılavuzlarını okuma alışkanlığınız varsa, Router cihazını kurmak da o kadar zor olmayabilir. Ama bir teknik uzman sizi bir çok uykusuz geceden ve başağrısından kurtarabilir.

Evsahibi Seçmenin İlkeleri


Ama bu yola gitmiyor ve Web sitenizi, kendi Domain adınıza tescil ettirerek, ama bir başka evsahibi firmanın Web Server'ına koyarak Internet'e açmak istiyorsanız, başınız hiç ağrımayacak demek değildir! Web evsahibi seçmek, Router veya Web Server kurmaktan daha kolay görünebilir. Ama ev ödevinizi iyi yapmaz ve dikkatli bir seçimde bulunmazsanız, başınız daha çok ağrıyabilir. Şimdi bu seçimin ilkelerini ele alalım.
Microsoft FrontPage Server Extensions Var mı?
Web sitesi sahibi olmanız, bilgisayar programcısı olduğunuz anlamına gelmez. Ayrıca bu hiç de gerekmez. Konuyla biraz ilgilendiyseniz, Form denen HTML etiketini kullanarak, sayfalarınızı ziyaret edecek kişilerin sizin Web alanınızda "birşeyler yapmasına" imkan verebileceğinizi biliyorsunuz demektir. Bu basit bir adını-adresini bildirme formu olabilir; tam teşekküllü bir elektronik alışveriş sayfası olabilir. Ziyaretçi, Web browser programının ekranında "Gönder," "Satın al!," "At Sepete!" gibi düğmeleri tıkladığında, tabir yerinde ise perde gerisinde bir takım programlar harekete geçer, bazı bilgiler bir yerlere kaydedilir; bir yerlere elektronik posta mesajları veya dosyalar gönderilir. Hatta işin içine kredi kartı numarasının teyidi gibi malî ve hukukî niteliği olan işler de giriyorsa, yapılacak bu "bir takım işler" ciddiyet kazanıverir. Ziyaretçi ile Web Server arasındaki bu etkileşmeyi sağlayan arabirime CGI (Common Gateway Interface) denilir. CGI, Web Server açısından, uzaktaki kullanıcının kendi bulunduğu bilgisayarda bir programı çalıştırması demektir. Kullanıcıların Web Server bilgisayarında program çalıştırması çok ama çok tehlikeli olabilir. Bir örnek verelim: Bilgisayarınızdaki "Del" komutu bir program çalıştırır. Bu program, "Del" komutu önündeki bilgiye göre, sabit diskteki bazı dosyaları siler. Eğer CGI, ziyaretçilerinize "Del c:*.*" komutunu icra etme yetkiyi veriyorsa, hiç şüpheniz olmasın, ikinci değilse üçüncü ziyaretçiniz, Web Server'ın kendisi dahil, Internet'e açık bilgisayarınızda ne varsa hepsini silecektir! Bu nedenle CGI, ziyaret&cce
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol